
Engelsiz ODTÜ Topluluğu Sunar
Emekli bir TRT Spikeri ile sohbetimizde konu SesleKitap’lara / sesli kitaplara geldiğinde kendisinin de son zamanlarda dahil olduğu bir çalışmadan bahsetmişti: Görme engelliler için gönüllü olarak kitap seslendirilmesi. Bizler de SesleKitap çalışmalarına başladığımızda iletişime geçtiğimiz bir çok dernek sayesinde bu tür gönüllü çalışmalara ne kadar çok ihtiyaç olduğunu daha yakından gördük. Üstelik ilk anda gönüllülerin okumaya talip olduğu klasiklerden, romanlardan çok aktüel yayınların seslendirilmiş hallerine ihtiyaç duyulduğunu da öğrenmiş olduk.
Gönüllü yapılan bu değerli çalışmalardan farklı olarak, SesleKitap’ta profesyonel bir sesli kütüphane oluşturuyoruz. Bu kitapları herkes için, Mehmet Atay’ın tanımıyla ‘okuma engelliler’ için hazırlıyoruz. Sanılanın aksine görme engelliler, görme duyusu zayıflamış olanlar, yaşlılar ya da fiziken okumakta zorluk çekenler bu grubun küçük bir yüzdesini oluşturuyor. Okuma engelliler tabir ettiğimiz günümüz insanı ise, günlük hayatın koşuşturması içinde koltuğa oturacak ve eline kitap alacak vakti olmayan kişiler. Trafikte, sporda, ev işi yaparken; kısacası elleri ve gözleri meşgulken okumak istedikleri kitaplara kulakları aracılığıyla ulaşabiliyorlar. Dünya devi bir çok yayınevi 1980’lerde profesyonel sesli kitaplarını basılı kitaplarla eş zamanlı olarak çıkarmaya başlamışken bizler Türkiye’de biraz(!) geriden takip ediyoruz.
Görme engellilerin ihtiyaçları açısından baktığımızda ise, SesleKitap’ların prodüksiyon aşamaları epeyce zaman alabiliyor. Elbette, görme engellilere ait kuruluşlar bu sesli kitaplardan da tamamen ücretsiz olarak yararlanabiliyor. Bu hakları yasalarla korunuyor. Ancak bu alanda sürekli bir ihtiyacın olması da gönüllü yapılan çalışmaların ayrı bir öneminin olduğunu gösteriyor.
Bu açıdan, yazının girişinde bahsettiğim emekli spiker ve benzer şekilde bu alanda profesyonel olarak çalışmış kişilerin daha büyük bir misyon edinebileceklerine de inanıyorum: Gönüllü kitap okumaktan ziyade gönüllü okuyuculara eğitim vererek okunan kitapların daha güzel bir Türkçe, daha güzel bir seslendirme ile ortaya çıkmasına önayak olmak. Kısacası, çarpan etkisi yaratmak.
Bir kaç ay önce TRT TSR’deki programım, Sırt Çantam’da iki tane tatlı mı tatlı canlı yayın konuğum vardı: Engelsiz ODTÜ Topluluğu Başkanı Gizem Aktaş ve engelli bireyler açısından çok değerli çalışmalara imza atmış olan eğitmen arkadaşım Elif Serbest. Canlı yayında bol bol uluslararası gönüllü çalışmalardan bahsettik ve yayının ardından Gizem’e bir soru sordum: Ben sizin için ne yapabilirim?
İşte o güne kadar TRT’de, kişisel gelişim kurslarında ve bir çok yerde verdiğim diksiyon/seslendirme eğitimini gönüllü olarak kitap seslendiren genç arkadaşlarla paylaşma fikri böyle ortaya çıktı.
8 haftalık Etkili Konuşma ve Seslendirme Atölyesi’nin alt başlıkları şöyle olacak:
– Etkili Sunum Teknikleri
– Heyecan Kontrolü
– Ses-nefes Alıştırmaları
– Beden Dili
– Metin Seslendirme
– Mikrofon Oyunculuğuna Giriş (Stüdyo Uygulaması)
– Kamera önü sunum çalışması
Eğitimin ilk günü katılımcı sayısında bir sınırlama olmaksızın ve ücretsiz olarak gerçekleşecek. Daha sonrakihaftalarda ise stüdyo uygulaması vs için belirli sayıda katılımcı ile yolumuza devam edeceğiz. Merak edenler için, ben tamamen gönüllü olarak destek veriyorum ancak topluluğun masraflarına katkı amaçlı olarak bu katılımcılardan cüz’i bir ücret alınacak.
2 Kasım Pazar günü, ODTÜ Kütüphanesi Solmaz İzdemir Salonu’nda buluşmak dileğiyle!